Popüler Yayınlar

13 Haziran 2016 Pazartesi

Gökkuşağıyım ben.

















İç acır, iç yanar, iç paramparça olur da,
Yine susar.
Kadınların her tepkisinde yere serilen milyonlarca erkek ceseti..
Her kadın suretinin büyüsündeki biz erkekler!
Yaradılmışların en düşük mertebesi, en süprüntü malzemesi..
Yaratılanların gözdeleri..Akıl hocaları, saçları güzel olanları..
Bir bakışıyla yere seren güç..milyonlarca beyin..
Ahlaklısı hoş sözüyle,
Edepsizi güzel bakışıyla,
Sadık olanı bir öpücüğüyle,
Vurdumduymazı küçücük kahkahasıyla,
Yaşlısı el öptürerek öldürüyor da bizler hep susuyoruz.!

Haksa hak, adetlerindeki kanlar, doğurganlıklarındaki sancılar..
Hepsi hak..
Akıl oyunlarının en üstü..Dünya müfrezesinin ince topuklu komutanları..
Bir emriyle dünyaları yıkabilecek doğmamışların en üst akıllıları..
Susmamızın tek sebebi..Susturulan, susatılan, ölüme aç susuzluk..
Kıtlık..

His mi? İnanma..Aptallık et, inan..İnandıracaklar..
Bizler, ilk yaradılanlar..Hep inandık..Tanrıya, yarattığı kadına..İlme, dine..
Söylenene, görülene..Nefesimizi nefsle kesene..adı nefise olana..
Doğurdukları her bir erkek çocuğunun basiretiyle artan sancılar..Belki hak..
Dünyanın ritimsizliğine orkestra olan doğanlar..oğlanlar..
Tanrının yarattığı dünyayı döndüren kadınlar..Evimizi, kütüphanemizi..
Dünyamızı döndürenler..
Semaya ulaştıranlar..
Semayla, deryayla bizleri buluşturanlar..
Bizi gökyüzünde, denizde, toprakta boğup yapayalnız bırakanlar..

Her sarılan tütünün yegane sebepleri..
Armağanların, tutkuların, oğulların tek sebebi..
Meksikadaki bir agavenin tek iğnesi..
Bize verilen acının edebi gayesi..
Gidiş..Gittin..Tüm kadınlar gider..Kadınlar..
Erkeklere üzülmeyi bile öğreten güzel kadınlar..

Çocukluğumu istiyorum..
Oğlanın cinsiyetten çıkıp sadece çocuk olduğu eski milatlar..
Hislerimiz taşıyor. Kalabalık heryer..
Feminist, hümanist, antisemitist, rasyonalist olmadığımız anne karnındaki toyluğumuz..
Velosipetimize pasta cila atıp cadillac sandığımız, sanrılarla dolu, ama meteliksiz mutluluklar.
Çok oldu mu sahi bunlardan geçeli?

Ben çocukluğumu istiyorum..
Kadınların sadece anne olduğu..Sevişmenin, adet olunmanın boktanlığını bilmediğimiz..
Kadınlarımızın 86. kocası olduğumuz bu günlerde..
Kolera günlerindeki aşka ne oldu?

Öksürmenin tek bir mendildeki kana karıştığı..
Yatak çarşaflarının sadece iki çıplaklıktaki terle nemlendiği temiz çarşaflar..
Kadınımın ıslaklığı..Erkeğin erlik suyundaki bağlılık..
Kalmadı değil mi öylesi aşklar..Boşver..
Paramparça aşklar ve köpeklerin aslında aşkın köpeklik olduğunu anlattığı eski dolgun gözyaşlı filmler.
Müzeleşmiş, rafa kalkmış, soyut ruhlar..
Bağlılığın iş, güç, oda dolusu para ve meşakatten geçtiği ölümlü günler..

Bizler gidiyoruz..
7 uyurların yüzyıllarca gizlendiği o küçük mağara..evimizdir bizim..
Bizler..Güzel sevenler..Saç telinin kokusunu ömrü billah içinde saklayanlar..
İntihara meyilli güzel adamlar..
Lüzumsuz denen küllüklerde doğani kadehlerde boğulan sessiz ama derin adamlar..
Denizlerin, derya olduğu vakitlerde gördüğümüz o küçük inlerimize gidiyoruz.
Cinsiyetsiz, kimliksiz..tanınmanın, tanışmanın mümkün olmadığı sessiz gökkuşağının altına..

Yağmurdan önce başlayan aşkların, yağmurla harmanlanması..
O ilk öpücüklerin sebebi olan ben..
Gökkuşağıyım..
Yağmurun, kadınımın ıslaklığı..
Hepsi susuzluk bana..
Sustum..
Gökkubbenin Berikası..Arafı..Otağıyım ben..
Gökkuşağındaki bir rengim ben..
Hepsi sana ait olan..sadece tek bir renk..
Su rengi..


Hiç yorum yok: