Popüler Yayınlar

17 Mart 2018 Cumartesi

Sevda

















Aklımda bin gavur.
Fersah fersah kelimeler;
Kimisi derin, kimisinin sahibi belli değil.
Kiminin ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.
Evet var öyle insanlar da,
Kiminin ne anlama geldiğini bilmiyorum.
Kiminin ici oyulmuş, kiminin kirpiği bozulmuş ya da kipriği,
Kiminin derdine binlerce insan feda olunmuş.

Ben kendi içinde tutarlı sayılabilecek biriyim aslında.
AVM'lerde hep aynı WC'ye girerim.
Hep aynı şeyleri yerim,
Hep aynı hırkayı giyerim,
Son on yılda 20'den fazla şarkıyı dinlemedim,
Yarısını hala beğenirim.
Annemi her gün hatırlarım.
Kazandığımı yerim,
Sokaktaki dostları beslerim,
Rakıyı şalgamla içer, viskiye iki buz atarım.
Siyah giyinmek istesem de hergün lacivert giyer,
Çamaşır ve çorap uyumuna ceket gömlekten daha çok önem veririm.
Yani bana tutarsız denmesi bir nebze haksızlık.
Unutmadan, hep aynı kadını severim.
Sırt ağrısıyla uyur, sırt ağrısıyla doğrulur,
Her gun uyanır , o kadını severim.

Bazen diyorum,
(Her zaman "bazen" derim.)
Çavdar tarlasındaki veletler gibi olsam.
Hangi avılda yatıp, hangi diğerinde uyandığımı ben bile bilmesem.
Öksüren adam heykeli gibi uyku ve huzur versem insanlara.
Ama her zaman "bazen" demek gibi bir şey değil bu.
Yaşantısal rastlantı?!
Bana denk gelmedi Ege'de çipura avlayan hergeleler.
Gözlüğümü burnuma düşürüp, ağız kenarından birkaç küfür savurmuşluğum var.
"Bazen ve her zaman"

Nereden geldiğini unutan nesillerin aksine ben! bazen düşünürüm.
Öyle birkaç saatimi vermekten fazla zaman diliminde..Düşünürüm.
Bir ebeveyn neden "Ebeveyn banyosuna ihtiyaç duysun"
Ve niceleri neden çocuğuna "Sevda" ismini koysun.
Anlamlandıramıyorum istemedikleri hikayelerde başrol oynamalarını.
Kader ekseninde cesaretten yoksun bireyler neden yaşasın.
Bir sürü sual, yanıtlayamayan dinleyenden daha çok.
Okuyup susanları saymadım farzedelim.

Bazen diyorum,
Üzerine laf söylemem dediğim olaylara o lafıgüzafları etseydim,
Değişir miydi bu enstantene.
Fotoğraf karesinin bir anıdan ziyade bir süreci temsiliyeti.
Etseydim, başroller yan rollere, onlar da yan yollara sapar mıydı.
Biz saptık.
Dedem "Tahta Bacak" ve diğer dedem "Kocaoğlu"
Onların vasiyetidir bana yaşadıkları herşeyi
Neden evlatlarına "Sevda" dediklerini aktarmak.

Uyku, bize Esneyen Adam Heykelinden
Ziyade onun ametist gözlerinden armağan.
Başımızla, bi hörmetle ve dahi kabulü niyaz ediyoruz.
Geçmişe özlem, geleceğe motor tepesinden bakan bizler.
İki dirhem bir kabak çekirdeği tadında,
Huzurunuzda zuhurla,
Ölmek uyumaktır vesvesesiyle,
Kısa ölümü tadıyor ve Dedelerimizin yanına sığınıyoruz.
Sevda ve Rahmetle.












14 Mart 2018 Çarşamba

Mor Kalpliler Günü

















Damarlarımızdaki yeşil kanın aksine mordur kalplerimiz,
Sefil uyuşuk ve minik bedenlerimiz,
Kandaki beyaz toz, şeffaf anason, biraz amfitamin, kafi miktarda su..
Devrilen nice yönetimlerin altında can veren kısa ömürlü nesiller,
Turuncu devrimlerin yaz güneşlerinde kızıla çalması rastlantısalı.
Ve sondan bir önceki eşiği birlikte çıkmamız.
Ve sessizce bir perde kapanışı,
Spotları kapatın!

SİZLERİ ÖLEN SAYISIZ İNSAN İÇİN ÖMÜR BOYU SAYGI DURUŞUNA DAVET EDİYORUM!
Sessizlik,
Dinleyin,şşşt,şşşt, sessizlik.
O kadar gürültülüsünüz ki, çocukların çığlığını hanginiz duydunuz?
Tellallara haber verin, anlatın onlara.
Ellerimizde mızraklarda sokaklardayız.
Pankart kumaşlarındaki yazıların yıllarca kanla yazılışı, hepimize yetti.
Yokluğa sürüklenen daha avuç kadar canlar ya toprak altında, ya asfalt üstünde.
Biz buradayız. 1 adım geri gitmemekte kararlı.
Gençliğimiz, ebediyetimiz, emekliliğimiz..Birlikte geldik.
Narsist, Faşist, Nasyonel, Misyoner, Gökkuşağı ve yer küre bir oldu.
Kinimiz çok, Marsı dünyaya daha çok yaklaştırabiliriz.
Sizi o koltuklardan uzaklaştırabiliriz.
Geç kalınmış herşeyi,roketatar hızıyla..İvmesi, kuramı..İhtilal gibi, aniden.
Geleceğiz. Geleceğimiz için geleceğiz.

Babalarımızın fabrikalarını sattık, yani tarlalarını. 3-5 ölçek darı fiyatına.
Adımlarımız !! Karar verdiğimiz her saniyenin kefaletidir.
Bizden çok gitti, size fazlasıyla gelen tonlarca mal varlığı, insan varlığı.
Yani tüm malların varlığı.
Can kafesinde hapsettiniz özgürlüğümüzü! Yetmedi.
Kültürlerimizi bombaladınız.
Kanaat ve Kainat ne de büyüdü gözümüzde. Kanmadık.

Dışlanan her bir bireyin birleşim günüdür bugün.
Gitmekten kaçan, koşmaktan beter olan, sevemediğiniz küçük insanlar.
Hepsi biziz.
Sokak hayvanlarının, pahalı bir orkide kadar değer görmediği,
Dinin, devletleri, sürüleri, kontrol edemediği,
Yaşanılan en boktan bulanık dönemlere denk gelen bizler
Nota bilmeyeni değil Neşet Emmiyi gömdük.
Üzülmedik, yetmedi, çocukları gömdük, geçmişimizi gömdük.
Tazecik aşkları, üç kuruş tabaktaki yemeği,

Geliyoruz.!
Pankartlarımız dalgalanıyor, korkun!
Bize KORKMA diyen marşlar yazıldı.
Sizin sığındıklarınız, size ne öğrettiyse ondan korkun!
Gün mor kalbimizin güneşte kavrulma günü,
Gün başak tarlamızda mahsül toplama günü,
Gün kadınlarımızın, çocuklarımızın, ailelerimizin, geçmişlerimizin ve geleceğimizin.
Gün ne yarın ne ötesi, ne gün ortası.
Mor Kalpliler gününü ilan ve beyan ediyorum.
KUTLU OLSUN.