Popüler Yayınlar

21 Eylül 2017 Perşembe

Dans.




















Yapraklarımın arasında üç çiçek açmış Ruhum yüzlerini renklerime boyamış birer birer Ondan önce kaç gemi kalkmış, bilen yok.. Çiçekler dönmüş yüzlerini siyaha birer birer Küsmek zamanı değil bu Bu su hala duru Bu gök hala mavi Ve bu ten hala sıcakken Ben döne döne dans etmeliyim Bu gece ay bize gülümserken İnadına raks etmeliyim Sevsem de vazgeçmeliyim artık (Kimse sevip de vazgeçmek zorunda kalmasın...)
(Alıntıdır)

15 Eylül 2017 Cuma

Gökkuş..












Uçmasan da olur uçmağ.!
Oturup bakmak da var boş fincanına..
Zaman - kabul, zamansız oldu. taymlıs..timeless yada.
Olur olur gel beklerim. Ne zaman beklemedik.
Beklenmedik zaman. İçimiz köhnedi ahşap gibi.
Fıçı meşeden de güzel, senden olsa makbul olurdu.
Olmadı demek istemeyiz, biz neler istedik de olmadı.
Şey, ne dicem..Kısa kesmek lazım. Zaman yok.
Beşbin yıl geçti görüşemedik.
Doğalgaz borusuna asılı anahtar.
Ne zaman gelsen kokun, viski kokusuna karışmış bulacaksın, emin ol
Emin olma ya da..Emin olduğumuz herşey emin olmadığımızdır. .bizim.bizim.
Şaka yapmıyorum. Gülme.
Ne zaman gelsen anahtarı al gir eve.
Sorma, konuşma, deme, söyleme.
Söylenecek neyimiz var ki.
Kavga ederiz ağzımızı açmayalım.
Dudaklarımızı ayırabiliriz ama, öpüşmek güzel şey.
Ulan diyo musun sen de? saatlerce nasıl öpüşebilir insan.
Burnumuzdaki mukoza yoğunluğu ve nefessizliğe rağmen.
Pişirilmiş çamurduk eskiden.
Şimdi çamuru yakan çakmak taşı.  Barni Moloztaş gibi.
Üstelik üzerimizde "tadilat var" da yazmıyor.
Bizim üzerimiz de bir çapuk, bir hırka.
Neye ihtiyaç, arabasız da gideriz.
Beyaz arabaları hala sevmem bu arada..
Belki denk geliriz evde.
Bilirsin koltuktan kalkmam.
Ne ise..Öpüyorum, viski, S.O.S, Elhamdulillah.


12 Eylül 2017 Salı

Olsundu.















Olsundu,
Sen sabahları yanımda uyanmasan da,
Ağrılar beni yataktan aşağı itelerdi.
Sızı sırtımdaki, ve iç organlarımdaki dalgalanma..Yokluğundan mı kanserden mi bilinmez elbet.
Sızı bu. Yokluğun varoluşa inat gitmesi. Dümdüz ve tepetaklak.
Uçuruma, yokluğa ve hiç.
Hayat mı? Hiç yaşanmadı ki.
Biz..O da olamadık.
Bi sikim yok.
Gidin.
Biz gittik, ölünmüyor.

Neydi..Hikayeler yazılsa da, yaşanmayabilirdi.
Ya da yazılmasa da yaşanırdı..
Hatırlamıyorum. Viski..S.O.S

4 Eylül 2017 Pazartesi

İhtiyarlık Zamanesi.

Sen doğrusunu yapıyorsun çocuk,
Velet denmesine kulak asma,
Kulağından asılsan da, kul ağsası ile gömülsen de,
Huzursuz ve şükransız olma..
Nazik, mesafeli, mesnafi ve kentubi olmayı dene.
De! Ne denecekse, son söz boynuna yapılan dövmen olsun.
Ol! Sanmadıklarınla, bilmediklerini ayırt et.
Öğren ve git buradan,
Ne ilk gidişin ve son gelişin. Son teyyare hep geç gelir.
Büyüdün artık 40 yıllık yolculuğun yeni başlıyor.
Haydi doldur erzakını, çıkınını sen taşı, o seni kamışlarıyla sarmalamadan.
Boynuna saracağın tek şey bir çift ufacık kol olsun.
Kime ihtiyaç var, olanlar gitti görmez misin.
İhtiyatla,
İhtiyarladın.
Şimdi yanma vaktidir.
Çekilin ateşin huzurundan. Gün bize geldi. Gün ışığıyla.
Suyu aramaktayız.
                                                        Su, su..Sus. Elhamdulillah.