Popüler Yayınlar

25 Mart 2015 Çarşamba

176. Dünya

Genel geçer bilgilerin ayyuka çıktığı dönemlerde tam da burada yaşardı pasaklı küçük çocuk.
Köpeğiyle bir bütün halinde tarumar halde, eve dönüş yolunda görünen paspal velet.!
Elinde çerez, ayağında üç beden büyük postallarıyla..
Güneşin güneş olduğu dönemlerde yüzünün yarısı kırmızı..
Eve dönüş yolunun pencerenizden görünen arşınlanmış yolları..
Mehmetçiğin köy yollarını yaptığı dönemler..
Nerede kalmıştık,hım?
Köy enstitülerinin adam ürettiği milatlar, yüzyıllar öncesi.
İnsanların bir eve, bir aileye, bir döneme ait hissedildiği sıcak, temiz, biraz gri dönemler.
Mevsimlerin değişimlerini net ve keskin olarak hissettiğimiz,
Arjantindeki, İspanyadaki, Kübadaki, Cennet vatan İzmir'deki yıllar..

Herşeyin muğlakta kaldığı, pasaklı çocuğun elindeki ucuz bakkal çerezlerinin artık vitrinlerdeki şaşalı paketlere sıkıştırıldığı 'marketing' dönemi.
Leblebi tozunun bile bulunmadığı devasa yapılar..
Telefonlara bütün yaşamlar..
Yalnızlığın mide bulandırıcı unsurlarını zerremizde hissettiğimiz, herkesin karabaş'ının olduğu dönemlere inat;
Corc veya Cesika isimli minik süslü köpekler..
..Nereye, kiminle gittiğimizin önemsiz olduğu..
..Omuz omuza durmanın faydasız olduğu..
..Yurdumuzun olmadığı karanlık çağ..
Fikirlerin, aşkların, özlemlerin 24 saatte hızlı kargo ile gönderilip değiştirildiği keskin internet çağı..
Anne kurabiyelerinin sıcaklığını; kahve-çörek yaşantısına terk ettiğimiz metropoller.
Gönül özlese de, dilin sustuğu..
Kalp acımayınca gözün yaşarmadığı divanda battaniye altında kalan ergen aşk hikayeleri..
Görüyorum, gözlemliyorum, gözlerim ağırlaşıyor..moraran göz torbaları ve çöküş de cabası..

Yeşil divanımda geçmişi, ailemi,sevgiliyi özlüyorum.
Dünya değişiyor.
Ben ekoseli battaniyenin altında aynı odada tadilatsız yaşantımda kalmayı tercih ediyorum.
Hangi döneme aitim, bilemediğim bir zamanda yaşlanıyorum.
Aşık olunca kör olunan
Sevince el olunan bir yaşamı dışlayan ben..
Yaşlanıyorum, ölüyorum..


2 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Pasaklı küçük çocuklar temiz bir dünyada, tertemiz insanlarla büyüdüler.Belki çok şeyleri yoktu ama kocaman yürekleri vardı. "Gönül özlese de dilin sustuğu" ne uzun ve zor günlerde yaşadılar.
Dünya değişse de, eski pasaklı çocukları kirden, pastan arındıracak türlü çeşitli şampuanlar çıksa da asıl yürekler giderek kirleniyor. Eller kapkara, gözler adeta maskeli.Kulaklar en güzel sesi bile duymazdan geliyor. Belki yaşarken ölmek bu...

The Gokoguz dedi ki...

Gebergah dedikleri bu.